|
|
 |
|
Efendimizin (sav)tavsiye ettiği dualar.. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Allah (c.c) Rasûlü’nün her duası bir kitap kadar (ihtiva ettiği ma’nâ bakımından) hacimlidir. Nasıl O’na ait sözler bütün beşerî sözlerden üstündür; O’na ait dualar da bütün insanların yaptıkları yapacakları beşerî dualardan çok çok derindir. Çünkü Cenab-ı Hakk’ı en çok bilen O’ndan en çok korkan Allah (c.c) Rasûlü’dür. Öyleyse en derin ve seviyeli duayı da yine O yapacaktır. O’nun duası da bir bitirimdir. Efendiler Efendisi bize şöyle bir dua talim ediyor : “Yatağınıza gideceğinizde namaz abdesti gibi bir abdest alın sonra da şöyle dua edin : Allah (c.c)ım! (Rahmetini) umarak (azabından) korkarak kendimi Sana teslim ettim yüzümü Sana çevirdim işimi Sana ısmarladım sırtımı Sana dayadım. Senden başka sığınak Senden başka dayanak yoktur. İndirdiğin kitabına gönderdiğin Peygamberine iman ettim.” 346
Şu duada kullanılan kelimeler öyle baş döndürücü o derece müthiştir ki daha üstünde söz söylemek mümkün değildir.
İleride ayrı bir bölüm halinde Allah (c.c) Rasûlünün dualarından bahsederken bu duaları arzedeceğimiz için burada tafsilattan sarf-ı nazar ediyor ve sadece ifadedeki vecizliğe dikkat çekmek istiyoruz.
Başka bir duası da şöyledir : “
Allah (c.c)ım! Benimle günahlarımın arasını doğu ile batının arasını ayırdığın gibi ayır. Allah (c.c)ım! Beni hatalardan beyaz elbisenin kirden temizlendiği gibi temizle.” 347
Şu duadaki ifadeler kitablarla ancak izah edilebilir ve diyecek başka söz de bulamıyorum. Evet duanın da sultanı ancak O’dur.
İşte bir duası daha:“
Allah (c.c)ım! Sen’den bildiğim bilmediğim şu anda lütfedilen ileride lütfedilecek bütün hayırları istiyorum. Allah (c.c)ım bildiğim bilmediğim şu anda gelip çatan ileride başa gelecek olan bütün şerlerden Sana sığınırım.” 348
İşte bu cümleden olarak Efendimiz (sav)’in cevâmiu’l-kelîm dualarından birkaç inci mercan daha:“ Allah (c.c)ım Senin ihsan ettiğine mâni olacak yoktur. Senin mâni olduğuna da lütfedecek yoktur. Hiçbir servet sahibi fayda veremez bütün servetler Sendedir.” 349
“Allah (c.c)ım Sen’den muzır bir şeye ve saptırıcı bir fitneye uğramaksızın kazâya rızâ ölümden sonra rahat bir hayat cemâline bakma lezzeti ve Sana kavuşma şevki istiyorum. Ve zulmetmekten ya da zulme uğramaktan düşmanlık etmekten veya düşmanlığa maruz kalmaktan hatâ işlemekten veya bağışlanmayacak bir günaha girmekten Sana sığınırım.” 351
“Beni nefsimle baş başa bırakırsan (bu takdirde) beni za’fa muhtaçlığa günaha ve hataya itmiş olursun. Ben ancak Senin rahmetine güveniyorum; günahlarımın hepsini bağışla zira günahları ancak Sen bağışlarsın. Tevbemi kabul et zira Sen Tevbeleri kabul eden ve çok Merhametli olansın.”352
“Allah (c.c)ım Sen adı anılmaya en lâyık olansın; İbadet edilmeğe ancak Sen lâyıksın; Sen’sin yardım istenilenlerin en çok yardım edeni güç ve saltanat sahiplerinin en şefkatlisi; kapısında bir şeyler dilenilenlerin en cömerdi ve verenlerin en eli açığı Sen’sin her şeyin sahibi ve hakimi; Sen’in ortağın yoktur; Sen’sin eşi ve benzeri olmayan yegane Varlık. Sen’den başka her şey helâke mahkumdur. Sana ancak Sen’in müsaaden ile itaat edilir ve yine ancak malumatın dahilinde isyan edilir. Sana itaat edilir karşılığını verirsin Sana isyan edilir affedersin. Her şeye en yakın şâhid Sen en yakın koruyucu da Sen’sin. Nefislerin (arzularının) önüne geçersin; ve ense köklerinden yakalarsın. (İnsanların) yaptıklarını yazdın ve ecellerini takdir ettin. Kalbler Sana akar; gizli Senin yanında âyândır. Helâl Senin helâl kıldığın haram da haram kıldığındır. Din Sen’in teşrî buyurduğun; emir Sen’in hükmettiğin; mahluk Sen’in mahlukun; kul Sen’in kulundur. Sen Rauf ve Rahim Allah (c.c)’sın. Göklerin ve yerin onunla parıldadığı yüzünün nuru hürmetine Sen’in olan her bir hak hürmetine ve Sen’den isteyen kulların hürmetine Sen’den beni şu sabah ve şu akşam affetmeni ve kudretinle ateşten korumanı diliyorum.” 353
“Allah (c.c)ım nebin hz. muhammed (sav) (sav)’in Senden istediği her hayrı Sen’den istiyor yine nebin hz. muhammed (sav) (sav)’in Sana sığındığı her şeyden de Sana sığınıyoruz.”354
“Allah (c.c)ım fayda vermeyen ilimden ürpermeyen kalpten doymayan nefisten icabet edilmeyen duadan Sana sığınırım.”355
“Allah (c.c)ım Senden işimde sebatı diliyorum doğru yolda azim istiyorum. Sen’den nimetine şükretmeyi ve Sana güzelce ibâdet etmeyi istiyorum. Ve sâdık bir dil selim bir kalb istiyorum. Bildiğin şeylerin şerrinden Sana sığınıyorum. Bildiğin şeylerin hayrını Sen’den istiyor ve bildiğin şeylerden Sana istiğfâr ediyorum. Şüphesiz Sen Allâmu’l-guyûbsun.”356
“Allah (c.c)ım Sen’den hayırlı işler yapmayı; kötülükleri terk etmeyi ve fakirleri sevmeyi beni bağışlamanı bana merhamet etmeni ve insanların fitnesini murad buyurduğunda fitnelere düçâr olmadan beni vefat ettirmeni dilerim. Sen’den Sen’in sevmeni Sen’in sevdiklerinin sevgisini ve Sen’in sevgine beni yaklaştıracak amellerin sevgisini dilerim.”357
“Allah (c.c)ım Senden hayrın başını ve sonunu en kapsamlı olanlarını evvelini ve ahirini açığını ve gizlisini ve cennette en yüksek dereceleri istiyorum Âmin.” 358
“Allah (c.c)ım Sen’i zikir Sana şükr ve güzelce ibadet etmemiz için bize yardım et.” 359
“Allah (c.c)ım Senden hidayet takvâ iffet ve (gönül) zenginliği dilerim.” 360
“Allah (c.c)ım bütün işlerimizde akıbetimizi güzel yap dünyada rezil-rüsvay olmaktan ve ahiret azabından bizi koru.”361
Şu ifadeler içinden bir kelime dahi kaldırmak mümkün değildir. Sözün akışındaki insicam ise bir hârikadır. Duanın buudunu yakalamak ise imkânsızdır. Evet Allah (c.c) Rasulü’nün duada dahi eşi-menendi yoktur.
Bütün büyük veliler münacaat ve yakarışlarına Allah (c.c) Rasûlünün dualarından iktibaslarla renk ve can katmaya çalışmış ve Cenab-ı Hakk’ın kapısını O’nun dua eliyle çalmışlardır. Efendimizin dualarında öyle bir ifade üslub ve öyle bir nûrâ-niyet vardır ki diğerlerinin sözleri arasında hemen tefrik edilir ve “bu hz. muhammed (sav) Mustafa’ya ait bir sözdür” denilir
Ben şahsen Hasan Şazelî Ahmed Bedevî Ahmed Rufâî ve Şâh-ı Geylânî gibi zatların münacaat ve dualarını okurken kendimden geçer; hatta bazı yerleri okurken tahammül dahi edemem. Onların duaları da çok müthiştir! Fakat hepsi de Efendimizin bazı dualarından iktibaslar yapmış ve O’nun dualarını kendi ifadeleri arasına katarak o ifadelerle zenginliğe ulaşmışlardır. Nitekim bizler de bu büyüklere ait duaları kendi dualarımıza şefaatçı yapıyor ve Rahmet kapısını bu dualardaki makbuliyet ümidiyle çalıyoruz.
Son olarak diyoruz ki Allah (c.c) Rasulü’nün ifadelerinin bütünü O’nun fetanetine bir delildir. Bazı sözleri ise“cevâmiu’l-kelîm” olması itibariyle bir başka ehemmiyeti haizdir. O’nun dualarındaki ifade ve üslup da bu gruba dahildir. Öyleyse hem sözleri hem de duaları O’nun peygamber mantığını yani aklın ukba buudlusunu ve ilham kaynaklısını gösterir. Dolayısıyla O başka değil ancak bir Nebi ve Nebiler Sultanı’dır.
_________________
|
|
Bugün 32 ziyaretçi (218 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|